Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan Sakarya Karasu İlçe Müftülüğüne bağlı Merkez Erkek Kur'an Kursu hafızlık icazet merasimine katıldı. Başkan Kaan programda yaptığı konuşmasında; hıfzlarını tamamlayan 44 erkek hafızın icazet törenini gerçekleştirme mutluluğunu yaşadıklarını belirtirken, “Bu vesileyle öncelikle hıfzlarını tamamlayan hafız yavrularımızı, onları okutan, rehberlik yapan hocalarımızı, idarecilerimizi ve onları yetiştiren ailelerini tebrik ediyorum" dedi. Konuşmasının devamında dört Halifenin de hafız olduğuna dikkat çeken Kaan, “Hulefay-ı Raşid'in; Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali hafızdılar. Hz. Ayşe Validemiz, Hz. Ümmü Seleme ve Hz. Hafsa Validelerimiz hafızdılar. Hafızlarımızın onların yolundan yürüyorlar. Bugün ülkemizde 1800 Kur'an kursumuzla, 8 bin Kur'an Kursu öğreticimizle, 87 bin öğrencimizle bu hizmet devam etmektedir. 1975 yılından bugüne, Diyanet İşleri Başkanlığımızın kayıtlarına göre ülkemizde 217 bin hafızımız var. Kur'an'ı Kerim’in indirilişinin İki tane sebebi var. Bir, ayetleri tefekkürdür. İki, akıl sahipleri için tezekkürdür.” diye konuştu.
“Sevdamız, şu yaşadığımız cennet vatanı, yaşanılacak en güzel yer, en güzel memleket ve en güzel vatan haline getirmek olacak.” diyen Kaan, “Kur'an, insanın dünyada refah, ahirette felah bulması için sahip olması gereken, inşa etmesi gereken dört şeyi inşa etmiştir. Medeniyeti inşa etmiştir. Zihniyeti inşa etmiştir. Aileyi, mensubiyeti inşa etmiştir. Ve şahsiyeti inşa etmiştir. Modernizmin kaynağı olan pozitivizm ve rasyonalizm dediğimiz bilginin yegâne kaynağı olarak aklı gören, yegâne doğru inancın madde ve dünya olduğunu düşünen batı anlayışında bu bilgiler yoktur. Yine İslam medeniyetinde bir ahlak vardır, bir ahlak anlayışı vardır. Bu ahlak anlayışında zina haramdır, eşcinsellik haramdır, faiz haramdır, kumar haramdır, bütün bunlar haramdır. Ama bugünkü batı medeniyeti, bütün bu saydıklarımı haram olarak kabul etmez. Üçüncü olarak İslam medeniyeti, İslam, Kur'an, bir aileye, bir mensubiyet inşa etmiştir. Bizim ismimiz, bizim mensubiyetimiz, bizim ailemiz ne Türklüktür, ne Kürtlüktür, ne Boşnaklıktır, ne Gürcülüktür, ne İngilizliktir, ne Fransızlıktır. Bizim adımız ve mensubiyetimiz Müslümanlıktır” diyen Kaan, sözlerini şöyle tamamladı: “Değerli kardeşlerim, toplumlar kimliklerini medeniyetlerinden alıp kültürlerini aktarırlar. İslam medeniyetinin konularında ilahilik vardır, barış vardır, hakkaniyet vardır, fazilet vardır ve bu gün batı medeniyetinin konularına baktığımızda beşeri akıl vardır. Batı medeniyetinin anlayışında kim kuvvetliyse o haklıdır. İşte Gazze'de, Filistin'de hepimiz bunu görüyoruz. Kim kuvvetliyse haklı olarak orada muamele gördüğünü, dünyadaki büyük devletler tarafından bu şekilde muamele gördüğünü orada bütün dünya izlemektedir. Ama bizde öyle değildir. Bizde kardeşlik esastır. Rızayı manevi tahsil esastır” dedi.